<<<<<<< CURRENT_FILE
======= DIFF_SEP_EXPLAIN
>>>>>>> NEW_FILE
Page 1 of 1

TARTIŞMA NO 1: DANIŞTAY 5. DAİRESİ KARARI

Posted: Sat May 30, 2009 8:48 am
by fikirbay
Emsal kararları bu forumda toplamaya başladık.

Başta Danıştay Dergisi'nde yayımlanmayan kararlar olmak üzere, çok sayıda yargı kararını bir araya toplayabilir ve kararları birbiriyle kıyaslayabilirsek eğer, iç hukuk sistemimizin adil ve tarafsız yargılama yapıp yapmadığını da ortaya çıkarabiliriz.

Bu nedenle, mümkün olduğunca çok sayıda emsal yargı kararını bir araya topladıktan sonra, emsal kararlar arasında çelişkiler bulunup bulunmadığı hususunda ve emsal kararlar birbiriyle çelişiyorsa eğer, bu çelişkilerin hukuki nedenleri üzerinde fikir alış verişi ve polemikler yapmalı ve iç hukuk sistemimizdeki aksaklıkları veya bazı kurumların diğer kurumlara nazaran kayırılıp kayırılmadığını ortaya koymalıyız. Emsal kararlar arasındaki çelişkilerin ihmal, suistimal, kusur veya kasıt nedeniyle oluşup oluşmadığını belirlemeye çalışmalıyız. Adamına göre hukuk veya kurumuna göre hukuk olup olmadığını anlamalıyız.

Örneğin, aşağıdaki karar hakkında yazışalım, tartışalım ve bu kararı, buna benzer konulardaki başka emsal kararlar ile kıyaslayalım.

Emsal kararlar arasında adalete, hukuka ve mevzuata aykırı yanlar veya yönler var ise, bunları belirleyelim ve açık seçik ortaya koyalım.

Daha adil bir Türkiye için... Adalet mülkün temeli ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini daha da sağlamlaştırabilmek için...

Hayırlı uğurlu olsun ve adalet yerini bulsun da, kıyamet kopacaksa kopsun...

ÜZERİNDE TARTIŞACAĞIMIZ 5. DAİRE KARARI

Posted: Sat May 30, 2009 8:55 am
by fikirbay
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU’NA SUNULMAK ÜZERE
DANIŞTAY 5. DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

DAVA ESAS NO: 2005/712
TEMYİZ ESAS NO: 2007/124

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN
DAVACI : Osman Nuri Çelik

DAVALI : Dışişleri Bakanlığı, Balgat, Ankara.

DAVA TÜRÜ : İptal Davası.

KONU : Karar Düzeltme İstemi.

TEBLİGAT T. : 08.08.2009

AÇIKLAMALAR VE KARAR DÜZELTME İSTEMİMİN GEREKÇELERİ

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54/1/a ve 54/1/c maddeleri uyarınca karar düzeltme isteminde bulunuyorum.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun karar düzeltme istemime konu E:2007/124 sayılı kararında, dava dilekçemde yer almasına ve Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi için istemde bulunmama rağmen, Danıştay 5. Dairesi’nin E:2005/712 sayılı kararında hiç yer verilmemiş olan “Dışişleri Bakanlığı Meslek Memurlarına kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamayla KDPS sınavından muafiyet tanınarak ve KPDS sınavında (A) düzeyinden puan almış memur muamelesine tabi tutulmak suretiyle tüm memuriyet hayatları boyunca hiç KPDS sınavına girmeksizin KPDS sınavını (A) düzeyinde kazanan memurlara ödenen yabancı dil tazminatı oranında haksız bir tazminat ödenmesi gibi kamu zararına ve keyfi bir imtiyaz tanınması ile ilgili uygulamanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi gerektiği yönündeki” savlarım hakkında, anılan uygulamanın kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olup olmadığı hakkında bir karar verilmesini ve istemim doğrultusunda konunun Anayasa Mahkemesi’ne iptal istemiyle sunulup sunulmaması gerektiği hakkında bir hüküm kurulmasını talep ediyorum.

KPDS sınavına girenler için ödenmesi öngörülmüş bir tazminatın, bir kısım Dışişleri Bakanlığı memuru “tamamen uydurma bir gerekçe ile” KPDS sınavından muaf tutulmuş olmasına rağmen, sınavdan muaf tutulan ve bu sınava hiç girmemiş memurlara da tüm memuriyet hayatları boyunca ödenmesi gibi, tam bir garabet arz eden, bir tür arpalık hissi veren ve kanun önünde eşitlik ilkesine apaçık aykırı olduğu gibi, hukuk mantığı ile de açıklanması müşkül olan, bir haksız uygulamanın iptal edilmesi gerekir.

Ancak ve sadece resmi bir yabancı dil sınavı sonunda ve her hal ve karda “bir sınava bağlı olarak” ödenmesi öngörülmüş bir tazminatın nasıl olup da sınavdan muaf tutulan bir memur sınıfına, hem de hiç sınava girmedikleri halde, tüm memuriyet hayatları boyunca en yüksek KPDS puanı olan (A) düzeyinde puan almışlarcasına ödenebildiği izaha muhtaç ve anlaşılması gerçekten müşkül bir husustur.

Dışişleri Bakanlığı Meslek Memurları, dava dilekçemin ve dava sırasında dosyaya sunduğum diğer dilekçelerimin tetkikinden de görüleceği üzere, KPDS sınavından muaf tutulmakla ve (A) düzeyinde tazminat almakla birlikte, bu memurlardan bazılarının anılan sınavdan (B) veya (C) düzeyinde dahi not alamayacak kadar yabancı dil sıkıntısı ve yetersizliği içinde oldukları idare içinde bilinen bir husustur. Bu nedenle, öne sürdüğüm savları Bakanlık içinden pek çok tanık göstererek de kanıtlamam mümkündür.

Dışişleri Bakanlığı denilince akla ilk gelen husus memurlarının yabancı dil bilip bilmedikleridir. Kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından bu husus olmazsa olmaz derecede önemli ve vazgeçilemez bir unsurdur.

Yabancı dil tazminatı uygulamasının başlatıldığı 1989 yılı ile yeni bir teşkilat yasası çıkarılarak Dışişleri Bakanlığı Meslek Memurlarına imtiyazın tanındığı 1994 yılı arasında KPDS sınavına girerek (B) ve (C) düzeyinde puan almış Meslek Memurlarına ilişkin sınav belgeleri ve maaş bordroları davalı idareden getirtildiği takdirde, savlarımın doğruluğu inkarı imkansız ve tartışmasız şekilde kanıtlanmış olacaktır.

Anılan belgelerin KPDS sınavını düzenleyen kurumdan da getirtilmesi mümkündür. Memurların özlük hakları ile ilgili belgelerin 5 ve 10 yıllık arşiv evrak muhafaza ve imha sürelerine tabi olmadığı ve memurların memuriyet hayatları boyunca özlük haklarını etkileyen tüm belgelerin, yasal mevzuat uyarınca, idareler tarafından muhafaza edilmesi gerektiği bilinen bir husustur.

Konunun, kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından önemi izahtan vareste iken, kanun önünde eşitlik ilkesi açısından da bir garabet teşkil etmekte olması nedeniyle, iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne sunulması yönündeki istemim hususunda bir irdeleme ve değerlendirme yapılması, gerekçeli bir karara ve açık hükme varılması kamu vicdanını da rahatlatacaktır. Aksi halde beyinlerde soru işaretleri olacak ve davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımam halinde Devletin topyekün prestijine zarar gelebilecektir. Bu nedenle, iç hukukumuzun bu meseleyi halledebileceğini ve ipliğimizin Strazburg Hakimleri tarafından pazara çıkartılmasına imkan verilmeyeceğini umuyorum.

Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenlerle, “davacının ilk dava dilekçesinde yer alan önemli savları hakkında bir karar verilmeksizin davanın sona erdirilmiş olmasının yasaya ve hukuka aykırılığı” hususundaki yargısal içtihatlar da göz önünde tutularak, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54/1/a ve 54/1/c maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan hızlı, adil ve tarafsız yargılama yapılması zorunluluğuna ilişkin hükümler doğrultusunda, karar düzeltme istemimin kabul edilmesini ve istemim hakkında bir karar verilmesini ve bir hükme varılmasını saygılarımla arz ve talep ediyorum.

Takdir Yüce Mahkemenindir.




Osman Nuri Çelik
Davacı – 23.08.2009


Emsal kararlar aşağıda sunulmuştur.